Metafizik ve Fizik tamamen birbirine ters ancak ne var ki biri olmadan diğerinin adı duyulmayacak bir bilimdir. Metafizik ve Fizik aslında aynı düzlem çerçevesinde buluşur ancak ne var ki çoğunlukla Fizik, metafiziğin varlığını inkar etmeye devam eder.
Fizik Nedir?
Fizik, çağlar boyu insanlığın araştırmalarına dayanan, etrafımızda var olan her şeyin tanımlandığı, bazen bu tanımların çürütülüp tekrar inşa edildiği bir alandır. İnsanlar tartıştıkları şeyler üzerine teoriler üretir ve eğer mantıklıysa bu teorileri aksiyom olarak değerlendirirler. Bazı teoriler üzerinde bir gün hiç hesaba katılmamış bir düşünce ortaya çıkar ve bu düşünce, gerçekliği hapsettiğimiz zincirlerden kurtarır. Klasik bir örnek olarak dünyanın düz olduğu fikri uzun bir süre çok yaygınken daha sonra kesin bir şekilde bu fikrin çürütülüp dünyanın yuvarlak olduğu gerçeğiyle yer değiştirmesi gibi. Bunun gibi gerçek olduğu düşünülen, kalıplaşmış birçok teori, yerine yenisini koyacak bir düşüncenin gelmesini bekler.
Peki, Metafizik Nedir?
Fizik, gözlemleyebildiğimiz şeyleri açıklamaya çalışır ve etrafımızda gördüğümüz her şeyin nasıl olduğunu söyler.
Metafizikse etrafımızda ve içimizde var olan şeylerin nedeni ile ilgilenir ve görünen ile görünmeyen arasındaki bağlantıyı açıklamaya çalışır. Kısaca fizik ispata dayalıdır, metafiziğin ise kesin bir ispatı yoktur.
Şöyle düşünebiliriz, bir ormanda bulunan bir akarsu, biz orada bulunmuyorken ses çıkarmaya devam eder mi? Ses dediğimiz şey bizim duyularımıza hitap ettiğinden ve akarsunun yakınında bulunmadığımızdan, akarsunun ses çıkarmadığını söylememiz doğru kabul edilebilir. Çünkü işitmediğimiz bu hava titreşimleri o anda tam olarak ses değildir. Etrafımızda bir şey olduğunda onu duyularımızla algılarız, peki bizim duyularımız dışında gerçekleşen şeylerin varlığını benimsemeli miyiz? Metafizik bunu çözmeye çalışır. Bu yüzden fizik, bilinen ve anlaşılabilen şeyleri açıklarken, metafizik, fiziğin bir açıklama yapamadığı noktalarda devreye girer.
Fizik ve Metafizik Arasındaki Fark
Bu iki alanın birbirinden en önemli farkı Nasıl ve Niçin soruları arasındaki farktır. Fizik, boyutunun büyüklüğü fark etmeksizin kavram ve olayların nasıl işlediğini katı bir disiplinle inceler. Metafizikse bunların var oluş sebebini ve gerekliliğinin ne olduğunu sorar. Bir madde diğer maddeyi spiritüel olarak nasıl etkiler? Metafizik, zihin ile madde arasındaki ilişki olarak da tanımlanabilir.
Fizik ve Metafizik din olgusuna ayrıntılarda çok yakınlaşmaktan kaçınır. Din, yüce bir varlık olan Allah’ın yaşamın sebebi olduğunu kabul eder. Fizik ise etrafta var olan şeylerin ve doğanın açıklanması konusunda dini düşünceyi dikkate almaz. Metafizik, fiziğin açıklayamadığı şeyleri açıklamak için dinde bulunan belli kavramları da kullanabilir. Fakat metafizik, ne kesin olarak Tanrı’yı kabul eder, ne de mevcut herhangi teoriyi bir Tanrı anlayışı için kabul edilemez bulur.
Fizik, araştırmaların verdiği bilgilerin sınırlarından asla dışarı çıkmaz. Bunun yerine elindeki verilerle yetinir ve çıkarılacak sonuçlar için mümkün olduğunca bu verilerden yararlanmaya çalışır. Fakat bu, fiziğin kendi alanında genişlemediği anlamına gelmez.
Fizikte bir buluş olunca bu buluşun sınırları metafizik aracılığıyla genişletilir. Metafizik yeni bir bakış açısı yaratıp, yeni sorular ortaya çıkarır ve yeni cevaplara ihtiyaç duyulmaya başlar. Sonrasında tekrar fizik devreye girer. Bu döngü hep böyle devam eder.
Benzer Noktalar
Farklılıklara rağmen fizik ve metafiziğin benzer göründüğü açılarda vardır. Fizik katı bir disiplin olmasına rağmen hala gelişmekte ve değişmektedir. Newton fiziği uzun bir süre yeterli olmasına rağmen bir noktadan sonra Modern Fizik doğdu. Bu yeni alanda metafiziğin tüm görünümleri fizik kapsamında açıklanabiliyor. Hatta modern fizik, metafizik karşısında belli noktalarda çaresiz kalabiliyor. Mesela bazıları EPR Paradoksunun doğru olduğuna inanmazken bazıları inanır. Bazıları hayatın ulaşılacak son bir amacı olduğunu iddia ederken bazıları da maddenin ötesinde hiçbir şeyin bulunmadığını söyler.
Dünya görüşümüz ne olursa olsun ilerlememiz önemlidir. İnanıyorum ki uygun bir zamanda gerçeğin keşfi yapılacaktır. Hala nasıl işlediğini öğrenmeye ve anlamaya ihtiyacımız olan şeyler var. Soruları ve cevapları bilimciler yaratacaktır ve aslında Einstein’in söylediği gibi :
“Her bilim adamı aynı zamanda biraz da filozoftur.”