Metafizik Alem, kısaca doğaüstü alemdir ve Fizik Ötesi anlamına da gelmektedir. Gözün görmediği herşey bu alemde yaşar, varlığı kesindir ancak elle tutulur kanıtları yoktur. İnsanların bazıları, Metafizik Alemi genelde akılları, ruhları ve kalpleri ile hisseder.
Yaşadığımız evrende iki âlem var. Birincisi; gözle görülür ve elle tutulur FİZİKİ ÂLEM. Fiziki âlemin temelini cismin bölünebilir en küçük parçası olan Atom oluşturur. İkinci âlem ise; Kuantum Fiziğini ve düşünce enerjisini öne çıkarıyor. Fizik kurallarının geçerli olmadığı bu âleme biz FİZİK ÖTESİ ÂLEM, kısa adı ile Metafizik Âlem diyoruz…
Metafizik aslında doğaüstü demek… Birçok insan şunu soracak: “Nedir Metafizik ya da Doğaüstü ne demek?” Metafizik, yüzyıllardır bilim insanlarınca felsefenin üzerinde bir kambur olarak görülmüştür. Kamburdur çünkü vardır; aynı zamanda yine kamburdur çünkü var olduğunu kabul etmekle, kabul etmemek arasında kalmıştır insanlar. Metafizik Doğaüstüdür… Doğaüstü demek ise, doğanın ta kendisi demektir. Doğayı, varlığı, insanların nesillerdir gelişimini; hatta aklı ve sevgiyi kabul eden insanoğlu, ister bilim insanı olsun, ister sıradan bir vatandaş; meta fiziki kabul etmelidir. İnsanların kafalarında soru işaretleri bırakan bir isimdir metafizik… Adına Doğaüstü desek bile, her ne kadar görmezden gelinse, var olduğu görüldüğü halde varlığı kabul edilmese de, sürekli üzerine gidilen bir bilimdir aslında…
METAFİZİK NEYİ KAPSIYOR, METAFİZİK BİR BİLİM İSE EĞER; KONULARI NELER, NELERİ İNCELİYOR ?
Metafizik ismi aslında eski yunan filozofu Aristoteles’in “Fizik İlimlerin Ötesinde, Dışında, Fizik İlimlerden Olmayan” anlamına gelen bir kelimesidir. Yüzlerce yıldır, her dilde aynı anlama gelen “Metafizik” ismi, doğaüstü anlamına gelir. Bilim İnsanları yıllardır yaptıkları araştırmalarında elektriği buldular, aşıyı buldular, atomun yapısını, televizyonu ve en önemlisi haberleşmeyi, telefonu, bilgisayarı ve interneti buldular; daha ileri gidersek eğer cep telefonları ve arabaları bile bu cümlemin içine sığdırabilirim. Ancak burada metafizik açısından önemli olan nokta, tüm bu buluşları yaparken, yapamadıkları, anlayamadıkları bir takım tuhaf, doğaüstü olaylar. Örneğin rüyalar… Nedir Rüya diye sorsanız size söylenebilecek yüzlerce kelimelik, onlarca cümle söylerim. En kısa ve anlaşılabilir özetle rüya; yaşanılan zaman diliminde, farklı bir boyuta, arka pencereden bakmaktır; İnsan hayatının arka bahçesidir rüya… Bilimin rüya ile ilişkisine değinecek olursak, bazı buluşların rüya ile kişiye ilham vererek kazanıldığını, ortaya çıkarıldığını söyleyebilirim.
Örnek verecek olursak; Atomun Parçalanması, Dante’nin İlahi Komedya’sının kayıp parçalarının, Dante’nin oğlu tarafından bulunması, İnsülin’in Keşfi, Dikiş Makinesi’nin icadı… Bunlar sadece öne çıkanlar, araştırılacak olursa bu saydığım önemli buluşlardan bir çoğunun rüya yolu ile çözümlendiği, bulunduğu ve kişiye ilham verdiği görülebilir. Tarih bunların örnekleri ile doludur. İşte burada yine metafizik açığa çıkıyor; en başta da belirttim, fizik ilimlerin algılayamadığı her şey, metafizik konusudur. Matematiğin anlayamadığı şey, metafiziktir; fiziksel araştırmalarda ortaya çıkan doğaüstü her şey, Metafiziktir; İnsan vücudunun ve kimyasının çözümleyemediği sırlar, Metafizik konusudur… İşte bu nedenle rüyalar, dinler, akıl ve algı; hatta duygular ve duygusal çözümsüzlükler, uzayın sonsuz sırları Metafiziğin önemli temalarındandır…